Tandem Skydive

Skydive top

Tandem skydive

Uçaktan atlamak isteyen bir kişinin, üzerine giydiği ekipman ile bir eğitmene bağlanması vasıtasıyla, paraşüt kullanmasını bilmeden veya profesyonel bir deneyim sahibi olmaksızın uçaktan/helikopterden atlamasını ve yere sağlam bir şekilde dönmesini sağlayan extreme spordur.
Bu yazımda skydive’a ilişkin profesyonel bir şey yazmam doğru olmaz ama 2012 yazında arkadaşlarımla yaptığım atlayışı anlatmak istiyorum.

Öncelikle bu fikir hayal gibi görünüyordu. Hem nasıl yapacağımızı bilmeyişimiz hem de birazcık korkuyla karışık heyecan bu işi aceleye getirmememize neden oldu. Sonrasında bu fikir bir kaç kişiye yayılınca araştırmalar başladı ve o kadar da zor bir şey olmadığı, parayı veren uçaktan atlar modundaki bir spor olduğunu anladık. Daha önceden bu sporu yapanlarla görüşüp fikirlerini alınca atlayabileceğimiz yeri bulmuştuk.

Çalıştığımız Morey’s Piers’dan herkesin izin alabileceği bir gün belirlemeliydik. Kimimiz tam gün, kimimiz akşam 5’e kadar izin alabilmişti. 21 Ağustos 2012’de Williamstown, New Jersey’deki Freefall Adventures’da atlamak üzere internet sitesi üzerinden ödememizi yaptık. O büyük gün gelip çattığında sabah erkenden kalkıp, kiraladığımız aracımız ile yola koyulduk. Yaklaşık 1,5 saat ve küçük bir Wawa molasından sonra havaalanına ulaşmıştık.

Gittiğimizde öncelikle skydive ile ilgili bir video izledik. Skydive’ın adrenalin dolu bir spor olduğunu gösterdikleri kadar bir şeylerin ters gitmesi durumunda ölümün çok yakın olduğu da açıkça belirtiliyordu. Oryantasyon videosunu izledikten sonra, riskleri bildiğimizi ve kötü bir durum karşısında şirketi dava etmeyeceğimize dair bir kaç sayfalık bir belge imzaladık. Belgeleri teslim ederken isimlerimizi de uçaktan atlayacakların listesine eklettik.

Bizden önce 3-4 grup vardı ve her şey yolunda gidiyordu. Heyecan doruktaydı 🙂 Onlar atlayışlarını yaparlarken biz de atlayış için gerekli olan eğitimi almak üzere eğitim bölümüne geçtik. Eğitimde gösterilen en önemli şeyler altimetre (irtifa ölçer) kullanımı, paraşütün ne zaman açılması gerektiği, uçaktan çıkış anı, süzülme sırasındaki duruş şekli ve ayağımızın yere basacağı anda yapmamız gerekenlerdi.

Bunları madde madde hatırladığım kadarıyla anlatayım:

altimeter-hand-assembly

Altimetre:

Bu cihazın farklı modelleri var. Bize verilenler saat gibiydi ve ve parmaklardan geçirerek elimize takılıyordu.

Paraşütün açılması:

Uçaktan atlayacağımız yüksekliğin yaklaşık 14.000-14.500 feet ( 4.2-4.4 km ) olacağını ve 45-60 saniyelik serbest düşüşten sonra 5000 feet ( 1,5 km ) civarında paraşütümüzü açacağımızı söylediler. Bu yüksekliği ölçmek için de altimetre kullanacaktık. Hatta yükseklik 5000 feete geldiğinde paraşütü bizim açmamız için 2-3 saniyelik bir şans vereceklerini de söylediler. Şahsen ben o kadar heyecanlı ve adrenalin doluydum ki eğitmenin altimetreyi gözüme sokmasına rağmen altimetreye bakmamıştım 😀  Paraşüt açılmadan 1 saniye önce olayı fark edip paraşütü açmak için elimi uzattım ve eğitmen de benim elimin üzerinden paraşütü açmıştı.

Uçaktan çıkış anı:

Uçağa bindikten sonra yükseliş sırasında eğitmen sizi kendisine bağlıyor ve kapıya yaklaşırken uyumlu bir şekilde adım atmanız gerekiyor. En son kapıya geldiğimizde kollarımızı çapraz şekilde omuzlarımıza getiriyoruz ve 3, 2, 1 den sonra atlıyoruz. Atladıktan bir kaç saniye sonra eğitmen omzunuza dokunuyor ve siz de kollarınızı açıyorsunuz.

Süzülme anı:

Skydive Arch Position

Burada hem pilot hem de kendi hayatımız için çok önemli olan bir pozisyon var. Resimdeki gibi ayaklarımızı ve kollarımızı vücudumuzun merkezinden yukarı tutarak dengeli bir düşüş sağlıyoruz. Eğer denge bozulur ve dönmeye veya takla atmaya başlanırsa, paraşüt açıldığında paraşüt de dönerek sarmalanabilir ve sorun yaratabilir.

 Yere iniş:Rüzgarın ve zeminin durumuna göre pilotla birlikte adım atarak inilebileceği gibi ayaklar birbirini yapışık şekilde hiç bir adım atmadan basit bir iniş de yapılabilir. Burada üzerine basılan nokta; adım atılmadan yapılan inişlerde, ayakların yapışık olmasının çok önemli olduğuydu.

 

Eğitim tamamlandıktan sonra atlayanları izliyorduk. 20-25 dakikada bir uçağı doldurup gidiyorlardı ve paraşütlerle iniliyordu. Bize 2 grup kalmıştı ve uçağa binerlerken izledik, sonrasında ise paraşütle gelmek yerine yine uçakla geri döndüler. Yer ekibinden bir kaç kişi niye atlamadılar diye bakınca ters bir şeylerin olduğunu anlamışlardı. Uçak kalktığı gibi tüm ekiple geri geldi.

Sonrasında ise öğrendiğimiz şey şaka gibiydi. Eğitmenlerden birisi, normalde kapalı kalması gereken acil çıkış kapısını yanlışlıkla açmış ve kapı uçup gitmiş 🙂 Kapının kaybolması nedeniyle geri dönülmüş. Normalde 2 uçakla seri şekilde çalışan ekip, 2. uçağın pilotunun haftalık izninde olması nedeniyle tek uçakla idare ediyormuş. 1. uçağın pilotunun diğer uçak için lisans/eğitimi olmadığı için de kaybolan kapının bulunmasını beklemeye başladık. Küçük bir helikopter de aramalara katıldı ama 3-4 saat süren aramalar sonuçsuz kaldı. Bu sırada 2. pilota ulaşıldığı ve yolda olduğu söylendi ama o kadar saat bekledikten sonra sinirler gerilmişti. Ayrıca 5’te işe başlaması gereken arkadaşlar için geri dönmemiz gerekliydi.

En sonunda paramızı iade etmelerini isteyip Wildwood’a geri döndük. Hayal kırıklığıyla dönerken bu şirketten umudumuzu kesmiştik. Ama 1-2 gün içinde sinirlerimiz yatışıp başka bir şirket bulamayınca şansımızı tekrar denemek istedik. 1 hafta sonrasına yine planlarımızı yaptık. 28 Ağustos’ta gittiğimizde oryantasyon, evrak ve eğitim işleri önceden yapıldığından direk ismimizi yazdırdık. Kimlerle birlikte atlayacağımıza karar verildi ve sıramızı beklemeye başladık. Bu arada geçen hafta kaybolan kapı hâla kayıptı ve yenisi sipariş verilmişti 🙂

En sonunda sıra bize gelmişti ve atlamak için hazırdık. Birlikte atlayacağımız eğitmen ve kameramanlar ile uçağa bindik. Kalkıştan sonra çok hızlı bir şekilde yükselmeye başladık. İrtifanın nasıl yükseldiğini altimetreden görebiliyordum. Normal bir uçağa bindiğinizde pek heyecan yapmayabilirsiniz ama bu uçağa bindiğinizde inişinizin atlayarak olacağını bilmek süper bir heyecana sürüklüyor insanı. Atlama sırası size geldiğinde 4.2 km yüksekten kendinizi boşluğa bırakmak gibisi yok 🙂

 

https://www.youtube.com/watch?v=B0KwjF_cujM
 

Yorumlar

yorum

0 cevaplar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.