Las Vegas Stratosphere Hotel

ABD Batı Yakası Gezisi | 2012

ABD Batı Yakası Gezisi (2012)

2012 yılında ABD’ye 4 arkadaş beraber gitmiştik. Aramızdan birisi özel sebeplerinden dolayı erken ayrılınca geziyi yapmak için 3 kişi kalmıştık. 2010 yılındaki work and travel maceramda doğu yakasını gezdiğim için bu yıl aklımda sadece batı yakası vardı. Ayrıca yaz boyunca New Jersey’de olup New York, Philadelphia gibi yakındaki eyaletleri gezdiğimiz için doğu yakasını ayrıca gezmeye gerek kalmamıştı.

2010 yılındaki gezimizde bir tur ile anlaşmıştık. 5 günlük turumuzda bir çok tarihi ve önemli yapıları, müzeleri gezmiştik ama sürekli turu takip ederken bitkin düşmüş, istediğimiz yerlerde istediğimiz kadar vakit geçiremiştik. 2012 yılında ise biraz paraya kıyıp rahatça gezip, keyfimizin istediği yerde durabilmeyi seçmiştik.

Programımız:

Hazırladığımız program genel hatları ile bu şekildeydi. Uçak biletlerimizi Expedia üzerinden gidiş dönüş Philadelphia – Las Vegas şeklinde almıştık. Otel rezervasyonlarımız için ise yine Expedia ve Booking sitelerini kullanmıştık. Araç kiralama için ise bir önceki yıl bu şirketi kullanan arkadaşlarımızın önerisi üzerine Fox Araç Kiralama şirketini kullanmıştık.

  • 07-10.09.2012 – Las Vegas

The Stratosphere Hotel Las Vegas ABD

The Stratosphere Hotel Las Vegas ABD

Wildwood’dan Philadelphia’ya otobüsle geçip, orada da toplu taşıma ile havaalanına geçtik. US Airways ile saat 20:35’te başlayan uçuşumuz 4 saat civarı sürdü ve LV yerel saatiyle 22:48’de indik. Yanlış hatırlamıyorsam halk otobüsüne binip otelimize gitmiştik 🙂 Otelimiz yandaki fotoğrafta da görebileceğiniz üzere meşhur otellerin bulunduğu caddenin en başında ve aynı zamanda 350 metre ile Las Vegas’ın  en yüksek yapısı olan Stratosphere Oteldi.

Las Vegas Strip’teki tüm otellerde olduğu gibi, bizim otelimizde de casino bölümü vardı ve girişte direk kollu makina oyunları, rulet ve blackjack masaları karşılıyordu 🙂 Otele girişimiz çok geç olduğu için sadece kendi otelimizde biraz dolaşıp odamıza geri döndük. Sabah yol yorgunluğuyla biraz geç kalktık ve saat 10 civarında otelden çıkabilmiştik.

Las Vegas’taki ilk gün planımız, meşhur cadde boyunca giderken sol taraftaki otelleri, dönüşte de sağ taraftaki otelleri gezmekti. ABD’de her şeyin büyük olmasından dolayı, her bir oteli gezmek, zaman zaman oyunlara katılmak fazlasıyla zaman alıyordu. Güneş batmadan 1-2 saat önce caddenin en sonundaki Mandalay Bay’e gelebilmiştik. Otellerin içine girince zaman kavramınız tamamen yok oluyor. Kimi oteller birbirleriyle bağlantılı ve gökyüzünü görmeden saatlerce casinolarda kalmanızı sağlıyorlar.

Dönüş yolunda yine birbirinden efsane otellerin casinolarında gezdik. Bellagio ve Mirage Otellerinin önündeki meşhur havuz ve tiyatro gösterilerini izledik. Gün boyunca mc donalds ve benzeri yerlerden ucuza yemeklerimizi yedik 🙂 Otele döndüğümüzde saat gece yarısını çoktan geçmişti ve otelin kulesine çıkıp Las Vegas’ı kuşbakışı izleme şansına sahip olmuştuk. Sabah 10’da başlayan yolculuğumuz 14-15 saatlik yürüyüşün ardından gece 2-3 gibi bitmişti. Biz de bitmiştik tabii 🙂

İlk günümüzde bütün otelleri gezip görebildiğimiz için diğer günlerde içimiz rahat bir şekilde sakince gezimize devam ettik. Kuleden kendisini aşağıya bırakanların eşliğinde otelin çatı katındaki havuzda serinledik. Akşama doğru biz de kulenin tepesindeki oyuncakları denedik. 350 metre yükseklikten aşağıya sarkıtılmak hem korkutucu hem de bir o kadar eğlenceliydi 🙂

Kalan iki günü de bu şekilde geçirdikten sonra, son gecemizde havaalanının yanında bulunan araç kiralama yerine gidip daha önceden kiraladığımız aracımızı almak istedik. Başta ehliyetimin geçerli olmadığı söyleyip aracı vermek istemediler ama biz üsteleyince daha yetkili birisi olaya el koydu. Biz 4 kişilik ucuz bir sedan kiralamıştık ama ellerinde kalmadığı için aynı fiyata kocaman bir SUV’ye yükselttiler. Arabayı aldıktan sonra daha önce laptopumuza kaydettiğimiz haritayı kullanarak bir walmart’a gittik ve güzel bir GPS cihazı satın aldık.

Chevrolet Traverse

Arabayı gece çok geç saatte aldığımız için otelimize geri dönüp, sabah başlayacağımız yolculuğa enerjimiz olsun diye uyuduk.

Devamını Oku

Tandem Skydive

Skydive top

Tandem skydive

Uçaktan atlamak isteyen bir kişinin, üzerine giydiği ekipman ile bir eğitmene bağlanması vasıtasıyla, paraşüt kullanmasını bilmeden veya profesyonel bir deneyim sahibi olmaksızın uçaktan/helikopterden atlamasını ve yere sağlam bir şekilde dönmesini sağlayan extreme spordur.
Bu yazımda skydive’a ilişkin profesyonel bir şey yazmam doğru olmaz ama 2012 yazında arkadaşlarımla yaptığım atlayışı anlatmak istiyorum.

Öncelikle bu fikir hayal gibi görünüyordu. Hem nasıl yapacağımızı bilmeyişimiz hem de birazcık korkuyla karışık heyecan bu işi aceleye getirmememize neden oldu. Sonrasında bu fikir bir kaç kişiye yayılınca araştırmalar başladı ve o kadar da zor bir şey olmadığı, parayı veren uçaktan atlar modundaki bir spor olduğunu anladık. Daha önceden bu sporu yapanlarla görüşüp fikirlerini alınca atlayabileceğimiz yeri bulmuştuk.

Çalıştığımız Morey’s Piers’dan herkesin izin alabileceği bir gün belirlemeliydik. Kimimiz tam gün, kimimiz akşam 5’e kadar izin alabilmişti. 21 Ağustos 2012’de Williamstown, New Jersey’deki Freefall Adventures’da atlamak üzere internet sitesi üzerinden ödememizi yaptık. O büyük gün gelip çattığında sabah erkenden kalkıp, kiraladığımız aracımız ile yola koyulduk. Yaklaşık 1,5 saat ve küçük bir Wawa molasından sonra havaalanına ulaşmıştık.

Gittiğimizde öncelikle skydive ile ilgili bir video izledik. Skydive’ın adrenalin dolu bir spor olduğunu gösterdikleri kadar bir şeylerin ters gitmesi durumunda ölümün çok yakın olduğu da açıkça belirtiliyordu. Oryantasyon videosunu izledikten sonra, riskleri bildiğimizi ve kötü bir durum karşısında şirketi dava etmeyeceğimize dair bir kaç sayfalık bir belge imzaladık. Belgeleri teslim ederken isimlerimizi de uçaktan atlayacakların listesine eklettik.

Bizden önce 3-4 grup vardı ve her şey yolunda gidiyordu. Heyecan doruktaydı 🙂 Onlar atlayışlarını yaparlarken biz de atlayış için gerekli olan eğitimi almak üzere eğitim bölümüne geçtik. Eğitimde gösterilen en önemli şeyler altimetre (irtifa ölçer) kullanımı, paraşütün ne zaman açılması gerektiği, uçaktan çıkış anı, süzülme sırasındaki duruş şekli ve ayağımızın yere basacağı anda yapmamız gerekenlerdi.

Devamını Oku